İçereği Atla

Deiyonizasyon Sistemleri

“Endüstriyel ve laboratuvar uygulamalarınız için iyon değişimi ve ileri membran teknolojileriyle sürekli yüksek saflıkta deiyonizasyon sistemleri üretiyoruz.”

“Uzman mühendislik çözümlerimiz, süreçlerinize özel tasarım, otomasyon ve detaylı kalite izleme ile suyunuzu her zaman ideal parametrelere taşır.”

“Kurulumdan periyodik bakıma, yedek parça temininden acil servis desteğine kadar kapsamlı hizmet anlayışımızla su arıtımınızda güvenilir bir iş ortağısınız.”


Ürünleri İnceleyin

Ürünler

Üstün nitelikli deiyonizasyon sistemlerini inceleyin!

Your Dynamic Snippet will be displayed here... This message is displayed because you did not provide both a filter and a template to use.

Sanayi tesisleri, laboratuvarlar ve sağlık kuruluşları için suyun saflığı, hem üretim kalitesi hem de süreç güvenliği açısından kritik öneme sahiptir. Deiyonizasyon gibi iyon değişimi ve ileri membran teknolojileri sayesinde standart şebeke suyunu yüksek saflıkta suya dönüştürmek mümkündür. Bu ana sayfa, Türkiye’deki endüstriyel işletmeler, mühendislik firmaları ve satın alma uzmanları için deiyonizasyon sistemleri hakkında kapsamlı bir rehber sunar. Deiyonize suyun gerekliliği, tesisinizdeki su kalitesi, üretim süreçlerinizdeki ihtiyaçlar ve işletme maliyetleri gibi konular bütünsel bir bakış açısıyla ele alınacaktır. İster bir araştırma laboratuvarı olun, ister yüksek kapasiteli bir enerji santrali, doğru sistem seçimi size sürekli yüksek saflıkta su sağlayarak proses verimliliğinizi artıracaktır.

İçerikte hem tasarım ve seçim kriterleri hem de işletme ve bakım hususlarına dair pratik bilgiler yer alır. Deiyonizasyon teknolojilerinin çalışma prensipleri, karşılaştırmalı performans verileri ve farklı sektörlerdeki uygulama örnekleri ile derinlemesine bir anlayış geliştirilir. Ayrıca standartlara uygunluk, belge gereklilikleri ve teknik terimlere yönelik kısa tanımlamalar da sunulur. Böylece karar sürecinizde ihtiyaç duyduğunuz tüm ayrıntıları tek bir kaynakta bulabilirsiniz.

Deiyonizasyon Sistemleri

Endüstriyel ve ticari ihtiyaçlara uygun deiyonizasyon sistemleri tasarlıyor ve kuruyoruz. Bu sistemler, suyunuzdaki tüm iyonları gidererek kimyasal saflığı yüksek deiyonize su elde etmenizi sağlar. Fabrikalardan laboratuvarlara kadar geniş bir yelpazedeki uygulamalar için farklı kapasitelerde ve konfigürasyonlarda çözümler sunmaktayız. Deiyonizasyon sistemlerimiz hakkında detaylı bilgi için “Deiyonizasyon Nedir?” ve “Deiyonize Su Sistemleri” sayfalarımıza göz atabilirsiniz.

Ultra Saf Su Sistemleri

İlaç üretimi, yarı iletken imalatı ve araştırma laboratuvarları gibi son derece hassas alanlar için ultra saf su sistemleri sağlamaktayız. Bu sistemler, deiyonizasyonun yanı sıra ters ozmoz (RO), elektrodeiyonizasyon (EDI), UV dezenfeksiyon ve ultrafiltrasyon gibi çok kademeli işlemlerle suyu en yüksek saflığa ulaştırır. Ultra saf su sistemlerimiz, 0.055 µS/cm gibi son derece düşük iletkenlik değerlerine (18.2 MΩ-cm direnç) sahip su üretebilir. Ayrıntılar için “Ultra Saf Su Sistemleri” sayfamıza bakabilirsiniz.

Tasarım ve Mühendislik

Her işletmenin su ihtiyacı farklıdır. Bu nedenle uzman mühendislik ekibimiz, hammadde su analizini dikkate alarak size özel sistem tasarımı yapar. Sistem tasarımı ve mühendislik kriterleri sayfamızda, doğru sistem seçimi için dikkat edilmesi gereken noktaları ve tasarım aşamasında uyguladığımız kriterleri bulacaksınız. Debi hesaplarından reçine tankı boyutlandırmasına, membran seçiminden otomasyon sistemlerine kadar tüm adımlarda en iyi uygulamaları benimsiyoruz.

Servis ve Yedek Parça

Kurduğumuz tüm sistemlerin uzun ömürlü ve verimli olması için kapsamlı bakım ve servis hizmetleri sunmaktayız. Periyodik reçine rejenerasyonu, membran temizliği, filtrasyon elemanı değişimi gibi bakım hizmetlerinin yanı sıra orijinal yedek parça temini sağlamaktayız. “Sistem Bakımı, Servis ve Yedek Parça Hizmetleri” sayfamızda, bu konudaki detaylı bilgileri ve ipuçlarını bulabilirsiniz. Düzenli bakım hizmetlerimiz sayesinde sistemlerinizin performansı sürekli izlenir ve beklenmedik duruşlar önlenir.

Neden Deiyonizasyon?

Deiyonizasyon, su arıtma alanında iyon değişimi adı verilen kimyasal bir süreci kullanarak çözünmüş iyonları sudan uzaklaştırır. Özellikle yüksek iletkenlik değerine sahip besi sularında, ters ozmoz veya filtrasyon gibi ön işlemlerin ardından deiyonizasyon sistemlerinin kullanılması, nihai suyun iletkenliğini minimum seviyelere indirir. Bu sayede kazan besleme suyu, laboratuvar analizleri ve hassas üretim hatları için gerekli olan ultra saf su elde edilir. Membran ve reçine teknolojilerindeki gelişmeler sayesinde modern sistemler, enerji ve kimyasal tüketimini azaltarak sürdürülebilir bir işletme imkânı sunar.

Alternatif yöntemler arasında damıtma, kimyasal yumuşatma ve nanofiltrasyon yer alır; ancak bu yöntemler genellikle ya istenilen saflık derecesine ulaşamaz ya da enerji ve bakım maliyetleri yüksek olur. İyon değişim reçineleri kullanılan deiyonizasyon sistemleri, istenmeyen iyonları benzer yüke sahip iyonlarla değiştirir. Fluence’in tanımına göre iyon değişimi, nitrat, florür, sülfat ve arsenik gibi istenmeyen çözünmüş iyonların, reçinede yüklü bulunan diğer iyonlarla değiştirilmesi işlemidir. Bu yöntem, hedef kirleticilerin seçici olarak uzaklaştırılmasına olanak tanır ve farklı uygulamalara uyarlanabilir. Böylece deiyonizasyon çözümleri, yüksek saflıkta su ihtiyaçları olan tesisler için güvenilir ve ekonomik bir seçenek oluşturur.

Teknik Özellikler ve Çalışma Prensibi

Deiyonizasyon sistemlerinin temelinde, katyon ve anyon değiştirici reçineler bulunur. Bu reçineler, çözelti içinde bulunan pozitif (katyon) ve negatif (anyon) yüklü iyonları kendi yüzeylerindeki iyonlarla değiştirerek suyun iletkenliğini düşürür. Fluence’e göre bu değişim, katyon değişiminde suya temas eden pozitif iyonların reçine üzerindeki sodyum iyonları ile yer değiştirmesi, anyon değişiminde ise negatif iyonların klorür iyonları ile yer değiştirmesi şeklinde gerçekleşir. Tipik bir sistemde ilk olarak ham su ön filtrasyon ünitesinden geçirilerek tortu ve organik maddeler uzaklaştırılır; ardından katyon ve anyon reçine kolonları veya karışık yatak sistemleri ile iyonlar giderilir. İşletme sürecinin sonunda reçinelerin değişim kapasitesi tükenir ve rejenerasyon adı verilen işlemle geri kazanılır. Rejenerasyon sırasında sodyum klorür, hidroklorik asit veya sodyum hidroksit gibi kimyasallar kullanılır ve oluşan harcanmış rejenerat sıvısı, uygun şekilde bertaraf edilmelidir.

Modern deiyonizasyon çözümleri arasında karışık yatak (mixed bed) sistemleri, EDI (elektrodeiyonizasyon) modülleri ve membran destekli hibrit sistemler yer alır. Karışık yatak sistemleri, katyon ve anyon reçinelerini tek bir tankta birleştirerek yüksek direnç (genellikle 10–15 MΩ·cm) sağlar; ancak reçineler doygunluğa ulaştığında yerinde rejenerasyon zor olduğu için genellikle değişim tankları ile çalışılır. EDI teknolojisi ise elektrik akımı, iyon değiştirme membranları ve reçinenin kombinasyonu ile sürekli rejenerasyonsuz yüksek saflıkta su elde eder. EDI modülleri, iyon yükünü anında uzaklaştırarak 15–18 MΩ·cm aralığında direnç sağlayabilir ve kimyasal kullanımı önemli ölçüde azaltır. EDI, laboratuvarlar ve mikroelektronik üretimi gibi kritik uygulamalarda tercih edilir. Karışık yatak ve EDI sistemleri genellikle ters ozmoz ile kombine edilerek besi suyunun tuzluluk yükü düşürülür. Örneğin, membran bazlı ters ozmoz hatları, iyon değişim ünitesi öncesinde suda kalan organik ve kolloidal kirleticileri azaltarak reçine ömrünü uzatır ve endüstriyel ters ozmoz yöntemlerinin bu bağlamda faydalı olduğu bilinir. Bu teknolojiler, su kalitesi gereksinimlerine ve işletme bütçelerine göre esnek şekilde konfigüre edilebilir.

Performans Eğrisi

Aşağıdaki grafik, karışık yatak, EDI ve yalnız ters ozmoz ön arıtmasının çıkış suyu direnci üzerindeki etkisini karşılaştırır. İşletme süresi arttıkça karışık yatak sistemlerinin rejenerasyon gereği nedeniyle performansının düştüğü, EDI modüllerinin ise daha sabit bir direnç sağladığı görülmektedir. Ters ozmoz ön arıtması ise sadece iyonların bir kısmını uzaklaştırdığı için çıkış suyu direnci daha düşük kalır.

Ürün/Hizmet Portföyü

İhtiyaçlarınıza göre doğru deiyonizasyon sistemini seçmek, suyun besleme kalitesi, istenen çıkış kalitesi ve günlük tüketim miktarına bağlıdır. Firma portföyünde çeşitli kapasitelerde ve konfigürasyonlarda sistemler bulunur. Dual yatak (katyon–anyon) üniteleri, orta saflıkta su elde etmek için kullanılır ve genellikle ters ozmoz sisteminin ardından konumlandırılır. Karışık yatak modülleri, katyon ve anyon reçinelerini tek tankta birleştirerek daha yüksek dirençte su üretir. Bu modüller taşınabilir değişim tankları şeklinde sunularak bakım sürelerini kısaltır. Elektrodeiyonizasyon (EDI) modülleri ise sürekli rejenerasyon sağladığından kimyasal tüketimini azaltır ve sürekli hizmet gerektiren tesisler için uygundur.

Ayrıca gıda, enerji veya ilaç sektöründe kullanılan özel sistemler de portföyün bir parçasıdır. Reçine malzemeleri, tank gövde malzemeleri (FRP, çelik veya paslanmaz) ve kontrol otomasyonu kullanıcı ihtiyaçlarına göre uyarlanır. Ürünler arasında ön filtrasyon üniteleri, aktif karbon sistemleri ve UV dezenfeksiyon modülleri ile entegre çözümler bulunur. Elektrodeiyonizasyon tarafında ionpure EDI modülleri gibi uluslararası onaylı modüllerle çalışan sistemler, yüksek saflık gerektiren tesisler için tercih edilir. Kullanılan tüm bileşenler, yerli ve uluslararası standartlara uygun olarak seçilir ve her proje için tam mühendislik desteği sağlanır.

Tablo — Deiyonizasyon Sistem Tiplerinin Karşılaştırması

Sistem TipiKapasite Aralığı (m³/h)ÖzelliklerUygunluk
Dual Yatak (Katyon–Anyon)1 – 100İki ayrı reçine kolonunda katyon ve anyon değişimi; rejenerasyon mümkün; orta düzey saflık (1–5 MΩ·cm)Enerji santralleri ve proses suyu
Karışık Yatak0,5 – 50Katyon ve anyon reçineleri karışık; yüksek saflık (10–15 MΩ·cm); değişim tankı veya yerinde rejenerasyonLaboratuvarlar, ilaç üretimi
Elektrodeiyonizasyon (EDI)0,1 – 20Elektrik alanı, membran ve reçine kombinasyonu; kimyasal gerektirmez; ultra saf su (15 – 18 MΩ·cm)Yarı iletken, biyoteknoloji

Uygulama Alanları ve Sektörler

Endüstriyel su arıtma alanındaki çözümler, farklı sektörlerin özgün ihtiyaçlarına göre şekillendirilir. Türkiye’de deiyonizasyon sistemlerinin yaygın olarak kullanıldığı sektörler aşağıda özetlenmiştir:

Enerji Santralleri: Buhar türbinleri ve kazanlar için yüksek saflıkta su sağlamak, korozyonu ve kireçlenmeyi önler. Deiyonizasyon, kazan taşınımını azaltır ve türbin verimini artırır. Katyon ve anyon reçineleri ile hazırlanmış su, kondensat hatlarının korunmasına da yardımcı olur. EDI modülleri, sürekli rejenerasyon gerektirmediği için elektrik santrallerinde tercih edilir.

Kimya ve Petrokimya: Hassas reaksiyonlar, katalizörler ve solvent hazırlıklarında suyun saflığı önemlidir. Deiyonizasyon sistemleri, proseslerin tekrarlanabilirliğini artırır ve ürün kalitesini yükseltir. Kimyasal tesislerde kullanılan cihaz ve borulamanın ömrü, suyun korozyon potansiyeline bağlıdır. Karışık yatak sistemleri, yüksek debi ihtiyaçlarını karşılar ve kararlı ürün kalitesi sağlar.

Gıda ve İçecek: İçecek üretimi, şişeleme, bira ve süt ürünlerinde su kalitesi doğrudan lezzet ve raf ömrüne etki eder. Deiyonize su, tat profilini etkilemeden katkı maddelerinin çözünmesini sağlar. Aynı zamanda temizlik ve sterilizasyon işlemlerinde, ekipman üzerinde mineral birikimini önler. HACCP ve ISO 22000 standartlarına uygunluk için su kalitesi düzenli olarak izlenir.

İlaç ve Biyoteknoloji: Farmasötik formülasyonlar ve biyoreaktör besi ortamları için ultra saf su gereklidir. EDI modülleri, sürekli üretim hatlarında mikrobiyal riskleri azaltır ve kimyasal rejenerasyon ihtiyacını ortadan kaldırır. ASTM Type I su spesifikasyonlarının karşılanması için karışık yatak ve EDI kombinasyonları kullanılır. Sistemin validasyonu ve belgelenmesi, iyi üretim uygulamaları kapsamında yapılır.

Elektronik ve Yarı İletken: Baskılı devre kartları, fotolitografi ve yonga üretiminde deiyonize suyun direnç değeri kritik öneme sahiptir. Suyun içinde mikroskobik düzeyde iyon kalması bile üretim hatası riskini artırabilir. Bu nedenle EDI sistemleri ve ultrafiltrasyon birimleri ile kombine çözümler kullanılır. Ayrıca statik yük birikimini önlemek için borulama sistemleri ve depolama tankları özel malzemelerden üretilir.

Laboratuvar ve Sağlık Hizmetleri: Klinik analizlerde, cihazların kalibrasyonunda ve buharlı sterilizatörlerde kullanılan suyun saflığı, test sonuçlarının doğruluğunu etkiler. Deiyonizasyon sisteminden elde edilen su, kimyasal reaksiyonlarda istenmeyen iyonların girişimini engeller. Ayrıca diyaliz merkezlerinde, hastalara verilen suyun biyolojik ve kimyasal saflığı hayati öneme sahiptir. Bu nedenle deiyonizasyon sistemleri düzenli olarak kalite kontrol testlerine tabi tutulur.

Proses Akış Şeması Görseli

Aşağıdaki görselde, ham suyun ön filtrasyon ünitesinden geçerek katyon ve anyon reçine tanklarına, ardından karışık yatak ve EDI modülüne iletildiği basitleştirilmiş bir akış şeması yer almaktadır. Şema, suyun her aşamada nasıl işlendiğini ve sonunda ultra saf suyun elde edildiğini görselleştirir.

Tasarım ve Seçim Rehberi

Doğru deiyonizasyon çözümünü seçebilmek için öncelikle besi suyunuzun kimyasal analizini yapmak gerekir. İletkenlik, silika, sertlik, TOC (toplam organik karbon) ve mikrobiyal yük gibi parametreler, sistem tasarımının temelini oluşturur. Ardından günlük üretim kapasitesi, pik debi ve stok hacmi belirlenmelidir. Bu bilgiler, reçine kapasitesinin hesaplanmasında ve tank boyutlarının seçiminde kullanılır. Seçim sırasında aşırı veya yetersiz kapasite tasarımı, hem maliyet hem de işletme verimliliği açısından sorun yaratabilir.

Bir diğer önemli kriter, hedeflenen su kalitesi seviyesidir. ASTM Type I/II su standartları, ASTM D1193 ve USP <1231> gibi standartlar referans alınarak sistem bileşenleri belirlenir. Ön filtrasyon, aktif karbon ve ters ozmoz üniteleri, suyun iyon yükünü azaltarak reçine ömrünü uzatır ve kimyasal tüketimini düşürür. Kimyasal güvenlik planı ve atık rejenerat yönetimi de tasarım aşamasında değerlendirilmelidir. Son olarak otomasyon ve izleme sistemleri, proses parametrelerinin (iletkenlik, pH, basınç) sürekli takibi için entegre edilmelidir. Bu sayede sistem arızaları önceden tespit edilerek duruş süreleri azaltılabilir.

İşletme, Bakım ve Yaşam Döngüsü Maliyeti

Deiyonizasyon sistemlerinin uzun ömürlü ve verimli çalışması için periyodik bakım şarttır. Katyon ve anyon reçinelerinin doygunluk durumuna bağlı olarak rejenerasyon veya tank değişimi programı oluşturulur. Reçine kapasitesinin ölçümü, çıkış suyu iletkenliği üzerinden takip edilir ve belirlenen eşik değerler aşıldığında regenerant kimyasallar uygulanır. Rejenerasyon sonrasında yapılan durulama işlemi, sistemin yeniden üretime alınması için önemlidir. Ayrıca yedek vana, sensör ve kontrol panelleri gibi kritik parçalar için bir stok yönetimi planı hazırlanmalıdır.

Enerji ve kimyasal tüketimi, toplam sahip olma maliyetinin büyük bir bölümünü oluşturur. EDI teknolojileri, karışık yatak sistemlerine göre kimyasal kullanımını azaltarak işletme giderlerini düşürür; ancak yatırım maliyetleri daha yüksektir. Su tüketimi ve atık oluşumu da maliyet hesaplamasında dikkate alınmalıdır. Otomasyon sistemleri sayesinde uzaktan izleme ve raporlama yapılarak enerji optimizasyonu ve bakım planlaması iyileştirilebilir. Bu veriler, anahtar performans göstergeleri (KPI) olarak kullanılarak sistemin yaşam döngüsü boyunca maliyet-etkin bir şekilde işletilmesine olanak tanır.

Uyum, Standartlar ve Belgeler

Türkiye’de ve uluslararası alanda deiyonize su sistemi ve deiyonizasyona ilişkin çeşitli standartlar bulunmaktadır. ASTM D1193 standardı, laboratuvar tipi saf suyun saflık sınıflarını tanımlar; Type I su için 18 MΩ·cm direnç ve 1 ppb’den düşük silika konsantrasyonu gereklidir. Enerji santralleri için EN 12952 ve ASME yönergeleri, kazan besleme sularında izin verilen maksimum iletkenlik ve silikat değerlerini belirtir. Gıda ve ilaç sektöründe HACCP, ISO 22000 ve GMP (İyi Üretim Uygulamaları) standartları çerçevesinde suyun mikrobiyolojik ve kimyasal saflığının kayıt altına alınması zorunludur. Ayrıca sağlık tesislerinde kullanılan su sistemleri, TS EN 285 ve TS EN ISO 15883 gibi sterilizasyon standardlarına uygun olarak tasarlanır.

Deiyonizasyon sistemlerinin devreye alma ve işletme süreçlerinde dokümantasyon önemlidir. Tedarikçiler, her sistem için validasyon dosyaları, malzeme sertifikaları, elektrik şemaları ve bakım talimatları sunmalıdır. Kurulum sırasında yapılan su analizleri, devreye alma raporları ve kullanıcı eğitim kayıtları dosyalanmalı ve denetimler sırasında hazır bulundurulmalıdır. Yerel çevre mevzuatı gereği, rejenerasyon atıklarının bertarafı için Çevre Kanunu ve Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği’ne uyum sağlanmalıdır. Bu kapsamlı yaklaşım, tesisinizin yasal gereklilikleri karşılamasını ve kalite denetimlerinden sorunsuz geçmesini temin eder.

Terimler Sözlüğü

  • Deiyonizasyon: Çözünmüş iyonların katyon ve anyon değiştirici reçineler aracılığıyla uzaklaştırılması sonucunda suyun iletkenliğinin düşürülmesi.
  • Karışık Yatak (Mixed Bed): Katyon ve anyon reçinelerinin homojen bir şekilde karıştırıldığı ve yüksek saflıkta su üreten reçine yatağı.
  • Elektrodeiyonizasyon (EDI): Elektrik alanı, iyon değişim membranları ve reçinelerin birleşimi ile sürekli rejenerasyon sağlayan kimyasal gerektirmeyen deiyonizasyon yöntemi.
  • Rezistivite: Su örneğinin elektriksel direncinin ölçümüdür ve MΩ·cm birimiyle ifade edilir; yüksek rezistivite, suyun saflığının göstergesidir.
  • Rejenerasyon: Doygunluğa ulaşan iyon değişim reçinelerinin geri kazanılması için asit veya baz çözeltileriyle iyonlarının yeniden yüklenmesi işlemi.
  • Katyon/Anyon Reçinesi: Katyon reçineleri pozitif yüklü iyonları (örneğin kalsiyum, magnezyum), anyon reçineleri ise negatif yüklü iyonları (örneğin klorür, sülfat) sudan uzaklaştıran polimer matrisler.
  • TOC (Toplam Organik Karbon): Suda bulunan organik bileşiklerin toplam karbon miktarını ifade eden kalite parametresi.
  • UV Dezenfeksiyon: Mikrobiyal kontaminasyonu önlemek için 254 nm dalga boyunda ultraviyole ışık kullanan su arıtma yöntemi.
  • CIP (Yerinde Temizleme): Sistemlerin sökülmeden kimyasal çözeltilerle temizlenmesini sağlayan otomatik temizlik prosedürü.
  • Silika: Su içerisinde bulunan silisyum dioksit bileşiği; yüksek konsantrasyonu, buhar hatlarında birikime yol açabilir.

Sık Sorulan Sorular

Deiyonizasyon ve ters ozmoz arasındaki temel fark nedir?

Ters ozmoz, yarı geçirgen bir membran aracılığıyla suyu basınç altında geçirerek iyonlar ve organik bileşikleri filtreler; deiyonizasyon ise iyon değişim reçineleri kullanarak suyun içindeki yük taşıyan partikülleri seçici olarak değiştirir. RO genellikle ön arıtma olarak kullanılır ve deiyonizasyon çıkış suyu saflığını artırmak için eklenir.

Karışık yatak ve dual yatak sistemleri arasındaki fark nedir?

Dual yatak ünitelerinde katyon ve anyon reçineleri ayrı tanklarda yer alır; rejenerasyon kimyasalları daha az karışır ve bakım işlemleri basittir. Karışık yatak sistemlerinde reçineler karıştırılarak tek tankta yüksek dirençte su üretimi sağlanır; fakat rejenerasyon işlemi daha karmaşık olduğundan tank değişimi yöntemi yaygın olarak kullanılır.

EDI sisteminin avantajları nelerdir?

Elektrodeiyonizasyon modülleri, sürekli elektrik akımı ve membran teknolojisi ile suyu deiyonize eder. Kimyasal rejenerasyon gerektirmez, böylece atık ve işçilik maliyetleri düşer. Ayrıca çıkış suyu rezistivitesi 15–18 MΩ·cm aralığında olup laboratuvar ve yarı iletken üretimi gibi uygulamalar için uygundur.

Deiyonize suyun iletkenliği nasıl izlenir?

Sistemin çıkış hattına yerleştirilen iletkenlik veya rezistivite sensörleri, suyun saflık seviyesini sürekli olarak ölçer. Değerler belirlenen eşiklerin dışına çıktığında otomasyon sistemi kullanıcıyı uyarır ve rejenerasyon veya tank değişimi planlanır.

Hangi ön arıtma adımları gereklidir?

Ham suyun analizi yapıldıktan sonra kaba tortular için kum filtreleri, organikler için aktif karbon ve membran kirlenmesini önlemek için yumuşatma veya antiskalant dozajı uygulanabilir. Bu adımlar, reçine ömrünü uzatır ve sistem verimliliğini artırır.

Reçinelerin ömrü ne kadardır?

Reçine ömrü, besi suyu kalitesine ve rejenerasyon protokolüne bağlıdır. Uygun şekilde rejenerasyon ve durulama yapıldığında, katyon ve anyon reçineleri 5–7 yıl kullanılabilir; fakat karışık yatak reçineleri daha sık yenileme gerektirebilir.

Deiyonize su içilebilir mi?

Deiyonize su, tüm mineral iyonlardan arındırıldığı için insan tüketimi için önerilmez; çünkü elektrolit dengesini bozabilir. Bu su, endüstriyel süreçler, laboratuvar kullanımı ve ekipman temizliği için uygundur.

Sistem tasarımında güvenlik nasıl sağlanır?

Rejenerasyon kimyasalları aşındırıcı ve tehlikeli olabilir; bu nedenle kapalı devre dozaj sistemleri ve uygun kişisel koruyucu ekipman kullanılmalıdır. Atık rejenerat tankları, taşma sensörleri ve uygun havalandırma ile donatılmalıdır. Ayrıca elektrik ve otomasyon panoları su geçirmeyecek şekilde muhafaza edilmelidir.

Su kalitesi standartlarına nasıl uyum sağlanır?

İlaç ve gıda sektörlerinde GMP ve HACCP gereklilikleri uyarınca, su kalitesi düzenli olarak test edilir ve kayıt altına alınır. Enerji santrallerinde EN 12952 ve ASME standartları, laboratuvarlarda ASTM D1193 ve ISO 17025 gereklilikleri referans alınır. Bu standartlar, tasarım aşamasından bakım süreçlerine kadar uygulanır.

Deiyonizasyon sistemini ölçeklendirmek mümkün müdür?

Modüler tasarımlar sayesinde sistem kapasitesi gerektiğinde artırılabilir. Reçine tanklarının paralel bağlanması, EDI modüllerinin eklenmesi veya ön arıtma ünitelerinin büyütülmesi, artan su talebini karşılar. Tasarım sırasında ileride ihtiyaç duyulabilecek genişletmeler için altyapı planlanmalıdır.

Neden Filtox?

Bu web sitesinin arkasındaki ekip, yıllara dayanan mühendislik tecrübesi ve güçlü tedarik ağı ile Türkiye genelindeki sanayi kuruluşlarına özel çözümler sunar. Her proje, detaylı su analizi, proses gereksinimleri ve bütçe değerlendirmesi yapılarak başlar. Mühendisler, uygun reçine seçimi, tank malzemesi ve otomasyon bileşenleri konusunda kapsamlı danışmanlık sağlar ve sistemin kurulumundan devreye alınmasına kadar tüm adımları takip eder.

Yerel mevzuatlara uyum, stok ve yedek parça temini, periyodik bakım ve acil servis desteği gibi hizmetler, firmayı güvenilir bir iş ortağı yapar. Müşteriler; enerji santrali, ilaç üretim tesisi veya araştırma laboratuvarı olsun, ihtiyaçlarına özel tasarlanmış sistemler ve hızlı teknik destek sayesinde operasyonlarını güvenle sürdürebilir. Deiyonizasyon çözümleriniz için doğru partneri arıyorsanız, uzman ekiple iletişim kurarak ayrıntılı bilgi ve teklif alabilirsiniz.

İletişim ve Teklif Talebi

Ultra saf su ihtiyacınız için güvenilir ve yüksek performanslı bir deiyonizasyon sistemi arıyorsanız, ekibimizle iletişime geçin. Su analiz sonuçlarınızı paylaşarak size en uygun çözümü tasarlamamız için ilk adımı atabilirsiniz. İster yeni bir tesis kuruyor olun ister mevcut sisteminizi yükseltmek isteyin, kapsamlı mühendislik desteği ve hızlı teklif süreci ile yanınızdayız. Bilgi almak ve ücretsiz keşif için telefon, e‑posta veya iletişim formu üzerinden bize ulaşabilirsiniz.

Kullanım Alanları

Deiyonize ve ultra saf su sistemleri, çok çeşitli sektörlerde hayati öneme sahiptir. İşte çözümlerimizin yaygın kullanım alanlarından bazıları:

  • Endüstri ve Üretim: Kimya, petrokimya, enerji sektörü, elektronik ve yarı iletken üretimi gibi sanayilerde, proses sularının minerallerden arındırılması için deiyonizasyon sistemleri kullanılır. Örneğin, enerji santrallerinde kazan besi suyu hazırlanmasında ve yüksek basınçlı kazanlarda saf su kullanımı, korozyonu ve taşınmayı önlemek için kritik önemdedir.
  • Laboratuvarlar ve Araştırma Merkezleri: Analitik laboratuvarlar, kalite kontrol birimleri ve araştırma tesisleri, deney ve testlerinde ultra saf suya ihtiyaç duyar. Hassas cihazların (HPLC, ICP-MS, mikrobioloji kültürleri vb.) doğru sonuçlar verebilmesi için reaktif hazırlama ve yıkama işlemlerinde iyonlardan arındırılmış su kullanılır.
  • Sağlık ve Tıbbi Uygulamalar: Hastanelerde ve kliniklerde, diyaliz makineleri için su hazırlama, laboratuvar test cihazlarının su ihtiyacı ve sterilizasyon ekipmanları gibi uygulamalarda deiyonize su tercih edilir. Sağlık sektörü, suyun kalitesine son derece duyarlıdır; örneğin diyaliz suyu, hastaların güvenliği için belirli iletkenlik ve mikrobiyolojik saflık standartlarını sağlamak zorundadır.
  • Gıda ve İçecek Sanayi: İçecek üretimi (ör. şişelenmiş su, meşrubat) ve gıda proseslerinde su kalitesi ürün kalitesini doğrudan etkiler. Deiyonize su, bebek maması üretimi veya hassas içecek formülasyonlarında, istenmeyen iyonların ve tat/koku yapıcı maddelerin uzaklaştırılmasında kullanılır.
  • Akvaryum ve Akvakültür: Hassas deniz canlıları ve mercan akvaryumları için saf su büyük önem taşır. Şebeke suyundaki klor, ağır metaller ve çözünmüş tuzlar, akvaryum canlılarına zarar verebileceğinden, deiyonize su ve ters ozmoz sistemleri ile arıtılmış su kullanılır. Bu sayede akvaryum ortamında istenmeyen alg oluşumu ve mineral birikimi engellenir.

Yukarıda listelenenlerin yanı sıra tekstil, kaplama (galvanizaj) ve kozmetik üretimi gibi alanlar da yüksek kaliteli saf suya ihtiyaç duyar. Kısacası, endüstriyel su arıtma çözümlerimiz, suyun saf olması gereken her yerde kritik rol oynar.

Kullandığımız Teknolojiler

Yüksek saflıkta su elde etmek için birden fazla arıtma teknolojisini entegre bir yaklaşımla kullanıyoruz. Her bir proje için en uygun teknolojik kombinasyonu belirleyerek hem verimli hem de ekonomik sistemler tasarlıyoruz:

  • İyon Değişimi (Reçineli Deiyonizasyon): Deiyonizasyon sistemlerimizin kalbinde, katyon ve anyon değişim reçineleri bulunur. Bu özel reçineler, sudaki pozitif yüklü iyonları (Ca²⁺, Mg²⁺, Na⁺ vb.) hidrojen iyonları (H⁺) ile ve negatif yüklü iyonları (Cl⁻, SO₄²⁻, NO₃⁻ vb.) hidroksil iyonları (OH⁻) ile değiştirerek suyu iyonlardan arındırır. Reçineler üzerinde tutulan iyonlar, rejenerasyon işlemiyle uzaklaştırılır ve reçine tekrar aktif hale getirilir. İyon değişimi yöntemi, suyun toplam çözünmüş madde miktarını (TDS) dramatik biçimde düşürerek yüksek saflıkta su üretir. Distilasyon (damıtma) gibi yöntemlerle elde edilen saf suya benzer kalitede su sağlayan bu teknoloji, damıtmaya kıyasla çok daha hızlı ve enerji verimlidir. 
  • Ters Ozmoz (RO) ve Diğer Membran Teknolojileri: Membran filtrasyon sistemleri, suyun içindeki iyonları, organik maddeleri ve partikülleri fiziksel bir bariyer ile ayırır. Ters ozmoz üniteleri, yarı geçirgen bir membran üzerinden basınçla suyu geçirirken çözünmüş tuzların %95-99’unu giderir. Genellikle deiyonizasyon sistemlerimizin ön arıtma adımı olarak RO kullanılır; böylece reçine ünitelerinin yükü azalır ve daha verimli bir proses sağlanır. Ayrıca, ultrafiltrasyon (UF) ve mikrofiltrasyon gibi membranlar da suyu bakterilerden ve partiküllerden arındırmak için kullanılabilir. Membran teknolojileri enerji tüketimi açısından da ekonomiktir, zira sadece pompalama enerjisine ihtiyaç duyarlar (damıtma gibi ısıtmaya dayalı yöntemlere göre çok daha az enerji harcanır).
  • Elektrodeiyonizasyon (EDI): EDI, iyon değişimi reçinelerini elektrik akımıyla birleştiren hibrit bir teknolojidir. Sistem, elektrik alanı uygulayarak reçine üzerindeki iyonları sürekli uzaklaştırır ve reçinenin kimyasal rejenerasyona duyduğu ihtiyacı ortadan kaldırır. Bu sayede kimyasal kullanmadan, kesintisiz bir şekilde ultra saf su üretimi mümkün olur. EDI modülleri genellikle RO çıkışına entegre edilerek, karışık yataklı (mix-bed) reçine ünitelerinin yerini alabilir. Sonuç; iletkenliği 0,1 µS/cm’in altına düşebilen, tutarlı kalitede bir su arıtımıdır. Elektrodeiyonizasyon, özellikle yüksek saf su gerektiren sürekli üretim hatlarında işletme maliyetini düşürmek ve atık kimyasal oluşumunu engellemek için idealdir.
  • UV Işınları ve Diğer Saflaştırma Adımları: Ultra saf su sistemlerinde, sudaki mikroorganizmaları ve organik kalıntıları yok etmek amacıyla UV dezenfeksiyon üniteleri kullanıyoruz. UV ışığı, sudaki bakteri ve virüsleri etkisiz hale getirerek mikrobiyolojik açıdan güvenli su sağlar. Ayrıca 185 nm dalga boyuna sahip özel UV lambaları, organik molekülleri okside ederek TOC (Toplam Organik Karbon) seviyesini düşürmek için kullanılabilir. Gerekli durumlarda, sudaki çözünmüş gazların (örneğin CO₂) uzaklaştırılması için dekarbonatörler veya vakumlu gaz giderme sistemleri entegre edilebilmektedir. Tüm bu ileri arıtma adımları, kalite kriterleri gereği ultra saf suyun sadece iletkenlik açısından değil, aynı zamanda organik ve biyolojik açıdan da saf olmasını temin eder.

Her proje için uygun teknolojileri seçerken, suyun giriş kalitesi (ham su özellikleri), çıkışta istenen saf su standartları ve işletmenin bütçe/enerji kısıtları göz önünde bulundurulur. Bu sayede, hem güvenilir hem de sürdürülebilir su arıtma sistemleri geliştirmekteyiz.

Neden Bizi Tercih Etmelisiniz?

  • Tecrübe ve Uzmanlık: Su arıtma ve deiyonizasyon alanında yılların verdiği deneyime sahibiz. Ekibimiz, endüstriyel su arıtma prosesleri konusunda uzman mühendislerden oluşur ve en güncel teknolojileri yakından takip eder.
  • Özelleştirilmiş Çözümler: Her tesisin su ihtiyacı farklıdır. Bu bilinçle hareket ederek, küçük bir laboratuvar ünitesinden devasa bir endüstriyel arıtma tesisine kadar ölçeklenebilen, ihtiyaca özel tasarımlar yapıyoruz. Projenizin gereksinimlerini analiz ederek en uygun sistemi planlıyor; gerekirse yerinde keşif ve pilot çalışma ile en doğru çözümü belirliyoruz.
  • Kalite ve Güvenilirlik: Kullandığımız tüm bileşenler (reçineler, membranlar, pompalar, ölçüm cihazları vb.) uluslararası standartlara uygun ve yüksek kaliteli ürünlerdir. Sistemlerimiz, stabil ve kesintisiz bir şekilde çalışarak tutarlı su kalitesi sunar. Ayrıca, otomasyon ve kontrol çözümlerimiz sayesinde su kalitesini ve sistem performansını anlık olarak izlemek ve kayıt altına almak mümkündür. Bu da özellikle kritik üretim süreçlerinde geriye dönük izlenebilirlik ve güvence sağlar.
  • Kapsamlı Teknik Destek: Satış sonrası hizmetlerimizle daima yanınızdayız. Sistem kurulumunu takiben personel eğitimi, kullanım kılavuzları, periyodik bakım planları gibi konularda destek veriyoruz. Olası arıza durumlarında hızlı servis ekibimiz ve geniş yedek parça stoklarımız sayesinde minimum kesintiyle sorunları gideriyoruz. Müşteri memnuniyetini en üstte tutarak, su arıtma sisteminizin ömrü boyunca verimli çalışmasını sağlıyoruz.